23 Haziran 2009 Salı

Yaptıklarımız....

...ses hiçbir şey değildir.

Önemli bir durum vardır hayatlarımızda. Yapılanın enine boyuna tasarlanılarak yapılıp, düşünülmesi, gerekenleri yapma eylemi sırasında gerçekleştirilmesi lazımdır. Fakat bunu bir çok kimse yapamamaktadır.

İnsan beyni çizgisiz bir defter gibi o kadar komplekstir ki, bizler bunu daha karmaşa haline getiriyoruz. Beyinlerimizi mülkileştirme eylemi ile sürekli ergen dönemden sonra, erojen bölgeden başka bir alanla ilgilenemiyoruz. Libidomuz neden bu kadar takıntılı düşündürücü.

Bu bastırılmış kişiliklerin dışa vurumu mu?

...yoksa göremediklerimizi hayvani güdülerle, tek bir düşünce merkezi ile sömürme benzerliğimizden midir?

....bilinmez!

ses bu yüzden hiçbirşeydir. Bizleri dışarı duyuran yaptığımız eylemlerdir.

15 Haziran 2009 Pazartesi

hECe

..bu gecenin kokusuna karışmış ulu günah!

söyle,
gün dolaşır mı
gözlerime,
yarın o
yanımda olmadığı zaman.
Aşk kokusunu
tenimden söküp aldığı
zaman!

..busesinde dünyamı sıkıştırdığım elma!

gül-
me-
ve sim/a sı,
gözlerimin ardında kazılı.
...yoksunluk sesindeki izdüşümlerinde gizli.
sadece
sade
ce
hiss(et).

...hakimiyete isyan eden o tinsel olan arzu!

...yıkım ayrılıkları ile gelen oluşum,
evrilmiş bir aşkın, kökenlerinin kokusuu.
..bu yıkım neyi doğurdu gör.
Duy
gu.
-bir tek içerinde.
...korkma al onu.
...günahların ardında
yataklığın arasından!
Tıpkı, yoksun kurak ve çorak bir toprak gibi,
çatlak tenine süzülen,
yağmur damlaları misali,
bırak içerine süzüleyim.

..biz, biz olalım bu günah içerisinde.

S-on
..de/fa
hECele..

-"Aşk meyvelerin ballandırdığı ağızlardan, süzülenlerle birleşip evrimini tamamladığında güzel. Ve biz tinsel bir bağımlılık meyvesiyiz. Sadece, gecede eğil ve duy!

Ekteki günah ne?"-


LiberterKedi