20 Mart 2013 Çarşamba

sevmek kesin bir sessizlik

sevmek suskunluktu, 
sevmek kesin bir sessizlikti, 
sevmek uzaklıktı, 
sevmek dokunamamak, 
erişememek, 

sevişememekti.

ya da yüzyıldır böyle öğretilmişti 


sevmek.


Murathan Mungan

sevmek itiraf edememekti. sevmek kendinden parçasını koparıpta, ayaklar altına alamamaktı. sevmek platon'un söyleyemediği kadar gerçeklikti. delilikti. sevmek gün doğumuna yetişemeyen sokak aralarında kalmış serseri aşklardı. ilk sevgilinin dudaklarına koşan nefesin, ciğerde yarattığı astım kriziydi sevmek. sevmek kaybetmenin ardından yenilenmekti. gün batımıyla kızaran ve reddedilen bir gencin, yuvarlak şişelerin dibini görüpte nara atmaktı. 




bir gün gelipte camın kenarına düşen çiğ tanesi gibi, göz yaşlarımız vardı hayatımızda. birbirimize bu kadar değebilecekken, neden uzaktık anlam veremezdim. hayaller kurup, gözlerimizin ardından cennetleri boyardık seninle ve biz şimdi edimsiz, tümceler kuruyoruz. günaydın.



güneş, tülün o geceden kalan zerafetli bakire duruşunu her sabah parçalayıp, yüzüme ışıltısını bıraktığında, benim dudaklarımda ve dimağımda senin imgelerin varoluyor. ve umudumu sırtıma atarak sana seyyahlaşıyorum hayallerimle. dünün bugünden tek bir farkı ise, sensiz geçen fiziksel şekilsiz hareketlerden öte gitmiyor.



kırmızı bir yasak elma gibi. istençli ve haklı günahların oburluğu. bitmeyen başlangıçların, trajik kıpırdaşmalarından ibaret, bir sevgi mastarı benimkisi. zamana aşılanmış ve beklentilerle gelmeyecek bir han duvarları, duvar yazısı gönlümdeki. eros' un astigmat oluşu ile hep yanlış tarafından isabetlenmiş kaybedilmişliklerin hatıratı benim sevgim.



her rüya sonrasında, uyandığım soğuk döşemeden bir gün daha kalkmaya cesaretsizim. düşman bir yapayalnızlık ardından gelen rahatlık ile ısınıyorum günlerimde. paylaşımlarımı nefesimle birlikte yaptığım sigaram bile, dudaklarımızın kurumuş ovalarında prangalı bir halde bekliyor ölümü. sözcüklerim altında mayınlar taşıyor, korteksime bağlı ve ben ölüme bir gülümseme ile...

...sevmek, ölebilmektir!

diyorum.




Hiç yorum yok: