Aşk etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Aşk etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

9 Eylül 2008 Salı

Aşk De(neme)si


Yağmurdan sonra gelen damlalar,
gökyüzünden seni
fısıldardı toprağa.
Toprağın kulağına
eğilip, aşkımızı
anlatırdı
usulca.

İçimden serile serile
kokarda
gelirdi.
Göz yaşlarım(lan)
nemlen
-dir
diğim
sözler
i
m...

Usulca bekleyip,
haylazca sabırsızlanırdım.
Seni göreceğim
o günü
düş(ü)n
dükçe
kaybolu
ver
dim
.
.
.

Ansızın dudak dudağa,
dilini dilime dolamamla
kayboldum.
Nefesimin buğusunda,
camın koyusunda iken.
İşte bu zaman(larda
seni çizdim
imgelerimin,
metaforlarımın,
teşbihlerimin
içeri
sin
d
e
.

Tıpkı: Yağmurdan sonra gelen,
damlaların toprağın kulağına
seni fısıldadığı
gibi.
Sence
yapa

bilecek
mi
y
i

m

.
.

.

LiberterKedi

7 Eylül 2008 Pazar

Biri-kim-lilik

o
kadar
çok yanan
hayal var ki
kuyularında efil
efil esen özlem kokusu,
kuş ötüşlerinde doğaya dolduruyor seni.
yüreğime kazıyıp, hayallerimde biriktiriyor seni.

...son durağına gelmiş bir sevgisiziliğin, ilk isteğinin son kez gerçekleşmesi. Tanrıyı ağlatan bu sevdanın hayalimsi bir hatıra gibi olması.

Acı.

Nehirlerin yataklarına serilip,
kıvrıla kıvrıla
akarak
sana
beni getirmesi.
Çarptığım kıyılarda, taşlarda
sana gecikmem ile.
Sana karşı olan
özlemimi
daha da
biriktiriyor
sevgili
biliyor
mu
s
u
n
.
.
.

...sakin ve ürkeklikle kaybolduğum, imgelerimde, dizelerimde, teşbihlerimde kelime kelime bana kokuyorsun. Buram buram söz öbeklerimde dolanıyorsun dilime.

Dudaklarım seni dışarı çıkarmadan, kendine kapardı gizli köşelerinde bencilce. Beynim seni rüyalarıma savurarak, tanımadığım tenine karıştırırdı bu ahir zamanlarda. Bundan sonraları ise;


...ben elma şekerine,
iki elle sarılmış
bir çocuk gibi.
Dalında yeni
filizlenmiş
bir gülün
kokusunu
içine
çeker
gibi,
birikti
rir
dim

(im)
de
se
ni
..
.

LiberterKedi

2 Eylül 2008 Salı

Absürd Rüya

Absürtleşmiş bir rüya bu.
Uğurlu mu, uğursuz mu
belli bile değil ki.
Uyanmak için
kaç kere azrail
yoklamalı,
kaç gece
besmele
çekip yatmalı.
Yoksa düş pişiminde
bir diş çekimi mi
bilmi
yor
um
.
.
.

Rüya...

Yıldızların arkasına savrulmuş, gökyüzünde bir o yana bir bu yana kayan güneşim nerdesin?

...adresi belli olmayan sokaklarda gölgen olmuş arıyorum seni usul usul. Taşların üzerinde süzülen ince bir sızı bu ayrılık vakitleri. Sur diplerinde tüttürülen cigaralar bile unutturamaz seni. Çünkü yağmur olmuş tenime kazınmış gözlerin. Belki de beklemenin verdiği bu dayanılmaz acı bende öbek öbek işlenmiş olan sevigini tanımlandırıyor bana, bilmediğim halet-i ruhiyeni imgeliyor yokluğunda ne dersin?

Perde aralığından sabahın ilk ışıkları ile içime akarsın, tıpkı geceleri perdenin aralığından ay ile aktığın gibi.

Battaniyeme dolarım her sabah ve her gece senin düş imlerini. Bir daha penceremden akıp gitmemen için. Uyuşuk ellerimi yastığımda gezdirir, kollarımı kenetlerim üzerinde. Ve öpücükler koklatırım hayallerine, imgeler vururum tanımlayamadığım bedenine, ardına kalbimi savurarak sürüklenirim peşin sıra. Tıpkı eski düğün arabaları arkasına takılan tenekeler gibi...

Teneke...

Teneke yüreğim
eline geldiğinde,
hayallerinde naylonlaşmış
umutlarım vardı
söz öbeklerimde.

Yüreğimin kenarına
dökülen mum damlaları,
gözlerimin ardındaki
özlemi kaplayamaz
unutma.

Ben seni benim
tanımlayamadığım
gizlerimde saklıyorum.
Ben seni dilimin
içerisinde söz
köklerinde kokluyorum.
Ben sadece senin
benimle olduğun vakitleri
özlü
yor
u
m
.
.
.

Uyanacak mıyım bu absürd rüyadan sence!

LiberterKedi

30 Ağustos 2008 Cumartesi

Perde[Ay'dan Sarkıttım İlmeği Boynuma]

...ölç direncimi,
hayalsiz ne kadar
yaşaya
bili
-
y
o
r
-
um...

tut yüreğimi
ve nüfuz ettir
dil(im)lenmiş
ruhunada,
gör
beni.

Ve unutma
sen göz yaşlarımın
altında kararan
gümüşüm,
yüreğimde hep
parlayacaksın
mesafen
artsa
da.

Son olarak
kulağında titreyen
ben olmazsam,
yüreğine eğil
ve
dinle
beni:

Göz yaşımda gizli,
biçimsiz çevremi derlerken,
iplerimi aya bağlarım,
ilmeği boynuma geçirir
atlarım geceleyin rüyalarıma,
sadece
seninle
olabilmek
için
bil
i
yor
mu
s
u
n...

Sonu
bitmemiş senfonin
sonlanmamış
perdesi
üzerindeki
toz...

Çok acıtıyor
bu
yok)
sun
luk...

27 Ağustos 2008 Çarşamba

Dil(en)ci bağışını ruhuna ister....

Dil(en)ci bağışını ruhuna ister....

Kenarları oyalı hayaller pislenmesin diye, sürekli küplerinde saklanır.

Hiç(e inat, boşa gitmesin diye kalbinin berisinde, dudaklarında şahlanan sarhoş türküsüdür bu aşk:

-İnatla bağır ve sesin kısılıncaya kadar devam et, ki sesin kesildiğinde anlasın senin ne söylemlediğini.

Bir oyalı ruh bu işte dil sökümü, söz edimleri. Boşluğa sallanan sensizlik küfürleri arasından, koşup topla etrafına yayılanları, sarıp sarmala onları, kopar gökyüzünden saçlarına doğru çek, yakıp üzerlerine su serp ki etrafına savrulmasın yüreğindeki ben(im)ler...

...ardıllı bir gece, şarap gibi dudaklarında dilimin tatlanması, kiraz tatlısı, çilek ekşisi mayhoşluğum ardından. Dil(im)siz, iç içe geçmiş bedenlerimizin üzerinde akan terlerimi, çarşafları ıslatması ile; gelen hemoglobinler üzerlerinde katılaşınca-beliren acı- nasılda umutların kan soluyan bir nefese dönüşmesi ile acıtır seni değil mi?

..ruha bağışlanan acının nefs ile kirletemediği o ten.

Biliyormusun acının karada yüzen guruh üzerinde nasıl bir baskı oluşturduğunu.

Kayıp bir bedenin ardına düşen düşler ile yitip giden aşk-mıdır ki. Bunu tokatlayarak sev(iş)elim diyorsun birden bire?

Eğer birden gidersen yüreğimden sana edeceğim bedduam ise:

Yüreğimdeki ateşimde
kavrul,
gözlerimde
hapsol,
göz yaşlarımda
boğul,
saçlarıma dolanarak
kaybol....
Sadece bil beni,
bil dil(inde)n kopan
bensizlikler yok
eder beni
sen
siz
ce...

...ölç direncimi hayalsiz ne kadar yaşayabiliyorum, tut yüreğimi ve nüfuz ettir dil(im)lenmiş ruhunada gör beni. Ve unutma sen göz yaşlarımın altında kararan gümüşüm, yüreğimde hep parlayacaksın mesafen artsa da.

Son olarak kulağında titreyen ben olmazsam, yüreğine eğil ve dinle beni:

Göz yaşımda gizli, biçimsiz çevremi derlerken, iplerimi aya bağlarım, ilmeği boynuma geçirir atlarım geceleyin rüyalarıma, sadece seninle olabilmek için


biliyormusun...

Sonu bitmemiş senfonin sonlanmamış perdesi üzerindeki toz...

LiberterKedi


23 Ağustos 2008 Cumartesi

Gözlerinin Ardındayım Ben




Dedin ki
gideceğim,
Dedim ki
geleceksin yeni bir bahara.
Dedin ki
öleceğim,
Dedim ki
canlanacaksın başka bahara.
Dedin ki
bekleyecek misin,
Dedim ki
beklediğim gibi her mevsimde.

...her mevsim gibi kendine özgü sevdim seni, aynı şiir deki gibi. Her dediğine bişey söyledim ama, kulaklarını tıkadın sen. Açma gözlerini ardına bak beni bulacaksın.Çünkü gözlerinin ardında yaşıyorum ben, tıpkı ayaklarının altındaki kan damlasında olduğum gibi. Üzerine basıp geçtiğin her çimin içinde olduğum gibi(isteyerek, göze alarak ölümü)

Sevmek böyledir...

21 Ağustos 2008 Perşembe

Biliyor Musun?

Biliyor musun
Aşk şiiri yazmaktan bıktım.
Bir gün şöyle bir baktım,
yazdığım bütün şiirler öyle.
Bir sarsılma, nedir bu..
Bir otuz aşk şiiri daha,
kendimi hiç suçlamadım.

Peki o zaman ben neden
dereceler sokayım koltuğumun altına?
Ateşim varsa zaten.
Ey gözleri maden,
çünkü aşk bir suçlamadır.
Sonuna kadar yaşanmamışsa,
bir bardak birada yeni bir deniz
ve yağmur eski bir denizde
yeni bir ada yaşanmamışsa.

Sözgelimi Galata' dan
Afrika'ya gidiyordum.
Korsanları kralları ve bazı ülkeleri
ve bütün madenleri,
ve kendi sonumu,
iyi görmüyordum sonunda.
Her türlü madeni
elimde bir sürü kağıtla
hazırladım kendimi..

Turgut Uyar

20 Ağustos 2008 Çarşamba

Ben Geçmişimin Ilık Günahlarını, Seninle Afaroz Ettim.


Ben geçmişimin ılık günahlarını seninle afaroz ettim.

Öldürülmüş bir yılan...

....geçmişte kalmışlarım, aramızda.

Aramızda yorulmuş hayallerim, sana vermeyi istediklerimin belirsizlikleriyle uyuşuk bir halde.

...dolanmıştı ayaklarımın diplerine. Dinç bir şekilde, kirli, asi ve sürekli tekrarlanır bir hal almış umutsuz geçmişim.

Kim suçlu...

zaman...

.
.
.


İçerisinde bulnduğu durumun verdiği o kasvetli durum ile yaşadıklarım; acılı, ürkek, korkak bir hal almış. Değiştiremiyorsan onların suçu ne. Oysa bilmediğin bişey var senin sevgilim.

Ben geçmişimin günahlarını seninle afaroz ettim.

Yaptıklarımın kasvetli, suçlu, acılı atmosferini: Senin gözlerindeki o sadelik ile temizledim bugünümde.

...davamın devamı sen, ben, biz o-labilme uğraşısı. Kork(ama susma. En azından mücadelen ile güne karşı dirayetli olmak gerekiyor.

Ben bunu yapıyorum.

Yaptığım en doğru şey ...

-Seni sevmek: Dile dökülmeyen tenha sözlerimde saklı geçmişim. Sana olan özlemlerim ile yoğrulmuş kelimelerim. İçlerinde giz)li ağlamaklı ruh hallerim, ruhumuzun yorganı altında gizli, izliyor bizi.

-Ya sen ne sanıyordun..

...geçmişi isli bir soba camı. İçerisinde ateşi harlandırırsan, inandıkların hep tüter. Değiştirmek için kork-ma, sıcaklığını muhafaza etmesine izin verme.

Ve unutma..

-Ben senin göz bebeklerinde büyüdüm.

Hayatıma renk oluşun ile yeniden seninle dünyaya gelerek...

Afaroz ettiklerim ile, hayallerimi yeniden temize çektim seninle.

Sadece

sıkı
c
a

sar
ı
l..

Ben geçmişimin ılık günahlarını seninle afaroz ettim. Şimdi kavurduğum

yüreğ(im)in ateşi olan seninle...

Teması belli olan, sonlandırılmamış tiyatro...