...bir safsataya isyan olarak zihinde hüküm sürenler.
Giriş...
Susmanın sessiz, sedasız etkisi
ileriye dönüktür.
Korkuların temelindeki his ise,
birey olmamışların
hüküm sevdasından dolaylı etkindir.
Serumu içerisinde taşınan
halüsünojik ilaçların kurgusu ile
yaşayan bir hayalin coşkusunda,
kıvranan o yoksun hayatların
gölgesi değilim.
Şükretmek bahtsızlıktır.
Beyni aristokrasizmle sevişen,
bağımlı bireylerin
gittiği bir yoldur.
Özgürlük ise; görebildiğin pencerenin
dış halkalarında değil.
Beyninin hayal ve gerçek mücadele edebilme
analizlerinde yatıyor.
Tabiki eylemlerinle.
ileriye dönüktür.
Korkuların temelindeki his ise,
birey olmamışların
hüküm sevdasından dolaylı etkindir.
Serumu içerisinde taşınan
halüsünojik ilaçların kurgusu ile
yaşayan bir hayalin coşkusunda,
kıvranan o yoksun hayatların
gölgesi değilim.
Gelişme...
Şükretmek bahtsızlıktır.
Beyni aristokrasizmle sevişen,
bağımlı bireylerin
gittiği bir yoldur.
Özgürlük ise; görebildiğin pencerenin
dış halkalarında değil.
Beyninin hayal ve gerçek mücadele edebilme
analizlerinde yatıyor.
Tabiki eylemlerinle.
Sonuç...
...bu yüzden eylemlerimi düşlerimde olgunlaştırıp, bakireliklerini yaşamımdaki dinanmik, fizyolojik etkinliklerimle kirletiyorum. Bazen tehlikeli olabiliyor. Sebebi ise "Korku". Bu kaybetme korkusu değil. kaybetmekten öte. Başkasına karşı yükümlü olmaktan yatıyor. Bu bağımlı ve tembel olmanın en küçük reaksiyonudur. Bu yüzden ebedi tatmin, beyindeki fikirlerinize sahip çıkıp onları kabullendirmektir çevrenize.
Bitmedi...
Bitmedi...
Sonlanmamış gel-gitler...
7 yorum:
önce kendimiz inanıp kabullenebilsek beynimizdekileri sadece kendimiz olarak belki herşey çok daha kolay olacak...
bu arada 23 nisanla ilgili bir milyon kalem sitesinde çocuklara özel bir yazı yayınlamak ister misin
Eğer dediğiniz gibi bir yaşamın içerisindeysek bu modernize kölelik değilde nedir beenmaya?
Çocuklar hakkında yazmak isterim tabi. Tema kısıtlaması yada şablonu nasıl olacak peki?
kim gerçek anlamda özgürdür ki zaten ve böyle olduğunu varsaysak bile bunun farkındadır ki...
yazıyı 20 nisana kadar
birmilyonkalem@gmail.com adresine 23 nisan yazısıdır konu başlığı ile
istenen fotograf, resim ve müzikler eklenmiş olarak yollamak gerekiyor. konumuz çocuk (hakları, sorunlar, kendi çocukluğumuz gibi)ama içerik sana kalmış...
Herkes özgürdür. Düşünmenizi yasaklayabilir mi birisi?
Kendi özgün fikirlerinizi, sonuna kadar geliştirip olgunlaştıra bilirsiniz. İnsanlara doğru şekillerde de aktardığınızda. Mutlaka başarıya ulaşılabileceğinin farkına varacaksınız.
Sadece düşüncelerinizi ifade ederken sizi tehlikeli bir toplum mantarı olarak görebilirler. Bu sistemin istemediği uyanmayı getireceği için, sakıncalıdır. Ama sadece istemeyenlerce. Değiştirilebilinir.
Yazmayı deneyeceğim. Teşekkürler.
aynı şeyi söylüyoruz aslında. burada kilitli kelime istemek ve farkında olmak ve inanmak...
yazı içinde şimdiden teşekkürler...:)))
Dostum çok beğeniyorum kalemini..Hiç susmasın o kalem..sadece okuyup keyif almak istiyorum..Sevgiler..
Çok teşekkürler ilham perisi. Seninde kalemin hiç susmasın.
Yorum Gönder