28 Mayıs 2008 Çarşamba

üçüncü meleğim

Nasıl bir duygudur bilemezsin sen.senden öncesi tanımsız senden sonrası anlamsız.ne kalbimde başkası ne umurumda.hayatımın en uzun süren umudusun.hayallerime ilham bedenime ve ruhuma sahip olan sen dudaklarımda iniltiler halinde nağmelere dönüşürken ben sokakların hoyratlığına müptela,sürükleniyorum her rüzgarda..yanmanın hislerime nasıl hal verdiğini bilsen…kendinden oldukça uzak bir güneşin en ıslak anlarda bile yakan sıcağına vurgun olmanın ne demek olduğunu da anlardın.İstanbul’a her gün yenilmenin nasıl bir haz verdiğinin farkında olmak aslında içimdeki İstanbul’un sultanına olan gurbetten başka bir şey değil...sisli gecelerde kıyıya çağıran ışık gibi,engin bir bozluğun orta yerindeki ıslak yeşil gibi..öyle taze ve canlı ki ölmesi gereken birçok şeyi bile hayatta tutuyor.temeli masumluk sonrası da ızdırapla varedilen bir iç dünya düşün.her nefes alışımda yeniden ölmemin mimarısın sen.ardında bıraktığın yıkılmışlığın da…çölde serap gören bir bedevi gibi her anda senin silüetini gördüm…sensiz defalarca yorgun düşen yüreğim ve bedenim yeniden senin kokunla dirildi.haykırmanın en büyük sessizliğini beni duymamanla tanıdım.her gün kendimden kaçmak aslında içimdeki sana boynu bükük birer ilticaydı…güneşin karanlığını seninle tanıdım…acıkan bir sokak kedisi gibi dolandım durdum kapılarda senden bir iz bulmak için…damgalarını silmek çok zor göğsümden…yerlerde ve göklerde yankılanıp dururken acımın cırtlaklığı sen acımazsızlığın tok sesliliğiyle dik heryere ruhsuzluğunun heykelini…sen başka bir yürekte mutlu olmanın gururuyla yaşadığını zannederken ben seni sevmenin gurursuzluğunda boğuluyorum..perişanlığımın resmini çizecek bir ressam bulmak için çıktığım her arayış suratıma inen birer tokat gibiydi…sen! küçük meleğim aslında seni ne kadar büyütmüşüm ki içime sığmayıp heryerini sarıverdin,en güzel anları bitiverirken bahçesindeki güzel çiçekleri solmaya yüz tutmuş sarayımın.büyük bir yüreğin herkese verilmediğinin resmisin.ne olur gözümün önünden hiç gitmeyen meleğim karşıma çıkma..çıkma ki şeytan yüzünü gören masumiyetim bende başka bir sen yaratmasın.çünkü bendeki seni öldürmene izin veremem...gel demek geliyor içimden ne olursa olsun yeter ki gel gayri gel ki daha fazla tükenmeye kalmadı takatim…kendime acıyorum artık o koca sevgisizliğini göremeyecek kadar kör olduğum için.nedir bilmiyorum..kalbimin bütün kapılarını sana açık başkasına kapalı tutan.ne seni film şeridi gibi gözümün önünden geçecek anılarla ne de bana sevgiyle baktığın bakışlarla hatırlayamıyorum çünkü bunları yaşayamayacak kadar büyüktü aşkım..haykırıyorum işte haykırıyorum seni hala çok seviyorum..

Haliçte savurur gemiler dumanın semaya,
Hergün;
Puslu bir pencereden bakıyorum özlenen simaya,
Hergün.

Yazar : yemre

Hiç yorum yok: