26 Temmuz 2008 Cumartesi

Kork/u olsa-da, kaybet)mek d-aha- acı

Kork/u olsa-da, kaybet)mek d-aha- acı

Kelimelere dökemiyorum -korku çok ürkünç olsa da, kaybetmek daha acı- yaşadıklarım hep ayaklarımı gövdemden bir adım geride tutmamı fısıldıyor. Acı, korku, ihanet ve üzüntü yaşanmaması mı gerekiyor, yaşanması mı gerekiyor?

Sonu gelmeyen bulmaca kutuları gibi bu.

Kendimi çizdiğimi sanıyorum konuşurken. Sözlerimi kendi kendime dillendiriyorum sanki. Bir sanrı mı bu içerisinde kaybolduğum, kalvyede parmaklarım titrerken bilmiyorum, nasıl bişey bu garip bir mutluluk, derin bir acı içeriyor ruhum, nasıl birşey bu...

Tanımıyorum...

Tanımlanamayan morfemler var dilimde ama diyorum ya korkuyorum.

Yok acısı, yok salatası bunun karmaşıklığında belli ki dahinin akıl labirentindeyim. İçimde bir ayna, zamanın ruhu göz kapaklarımın arkasında kaçırıyorum onu. Ama dökemiyorum bunu. Anlatamadıklarım, söyleyemediklerim düşündükçe griftleşiyor ve ben gitgide içinden çıkılacak bir durumun ortasındayken kendimi boşluğa bırakıyorum. Bu hazzı yenmek tanımalaya bilmek adına.

-e bilmek,

-a bilmek

aslında tek gerçek hiçbirşeyi bilmemek...

İyi mi?

Kötü mü?

Sorunlarıma sorunluca, karmaşıklıklarıma dahinin akıl labirentinde yer alarak enjekte ediliyorum. Ve korkuyorum sanrılarımdan...

Ben bir deliyim bu dünyadan olmayan, anlatamadıklarını kelimelere dökemeyen bir deli.

"korku çok ürkünç olsa da, kaybetmek daha acı"

LiberterKedi

Hiç yorum yok: