11 Eylül 2007 Salı

Sen Bil(me)sende

Sen Bilmesende,
dalga sesleri barındırdım kulaklarımda sana.
Avuçlarımda,yüreğimde kabarttım onları.
Heybetlendirdim senin için onları.
Ve ardından sürekli olarak,ortak şarkılarımızı
sessizce,bir olan gönlümüzde dillendirdim notalar ile...

Birlikte kurduğumuz hayallerimiz ile.
Sıkılana kadar dinlerken ben içimden onları,
sen bilmeden hep yaktın hayallerimizi.
Kentlerimize yağan yağmurlar ile
akşamları,topraktan yükselen
o koku ile,
yakın uzaklıklardan ağlayarak...
genzimize çektim seni sevgilim.

Kadınlığının verdiği o ürkek korkuların.
Sürekli beni sıktığını düşündüğün,
o çocuksu alınganlıkların.
Aslında el değmemiş türküleriydi,
belkide sevdamızın.
Sen farkında olmasanda.

Dalga sesleri getirdim dedim
sana kulaklarımda.
Al ellerine kulağına yasla onları usulca...
İncitme onları ne olursun bilmeden...
Kentlerimiz bizi ayırsada istemeyerek.
Yağmur akşamlarında topraktan yükselen
o masum ve saf toprak kokusunu içine çek
yeter meleğim,benimle bir olmak için...

Biliyormusun bütün gece dertleştik,
bendeki sana ait olan yüreğimizle.
Küçük bir kız çocuğunun
masumiyetine sahip sesin ile,
kentime yağmur olup yağarken sen.
Aslında sendin dalga sesleriyle kulaklarıma,
ardından toprak kokusuyla
bedenime işleyen
herzaman.
Ama sen bunu bilmesende,
ben yine de seveceğim seni...

Hiç yorum yok: