10 Temmuz 2008 Perşembe

Buğudaki iz, izdeki sis perdesi

Karadenizin mavi akşamlarının
gökyüzünde çöreklediği anlarda.
Odamın camı üzerine nefesimle
buğu yaparım sevgilim...

Buğuların üzerine dayadığım
yanaklarım ile, senin ve benim
hayallerimizi çizerim gözyaşlarım ile
camın buğusu üzerine...
Ellerimi açıp dalgalara sürtüne sürtüne,
Sana akarım coşkun karadenizin
o hiddetli suları ile birlikte.

Ayaklarımın ıslaklığı ile hayallerine
adım atarım senin rüyalarında.
Geceleri gözlerinin kenarında
oluşan nem ise, hayallerine gizlice
attığım, sana kavuşma adımlarıdır
korkma.Karadenizden kalma
hayallerine taşıdığım,özlemlerimin
ıslaklığındandır gözlerinin etrafındaki nem.

Ne kötü birşey düşün,ne tek bir laf et ;
Ama ebediyet içinde sana karşı olan,
bu sonsuz sevgim ile ısıt kendini...
benim ve senin, bize dair olan
hayallerimizi yakarak yap bunu.

Ve göçebe kuşların daimi göçleri gibi
gitsemde birgün, içinde en masum
ve sana özel olan öpücüklerimin
teninde uyandırdığı o ürkek utangançlığı
hisset ben olmadığım zamanlarda,
bedeninde ve hayallerinde.

Hayalet beni ve hayalet sevgimin sıcaklığını,
üşündüğün anlarda bensizce kaldığın zamanlarda
bizi düşleyerk uyu.
Yağmurun camında oluşturduğu buğuya
dudaklarını dayarak uyu.

Rüyalarında kaybol ve sana yağmur damlalarıyla,
yolladığım en bakir öpücükleri, gözyaşlarının dudaklarında
bıraktığı esinti ile hisset bedeninde her daim...

LiberterKedi

Hiç yorum yok: