14 Ağustos 2009 Cuma

Susmamak Gerekli!

İstediklerinizden korkmalarının sebepleri var.


Yaşattığınız bu zamanda yok ettiğiniz geleceğiniz, sizin için birer toplum bombası halini almıştır. Fakat sizlerin spekülatif sistemlerinizin zayıflığını, sağlamlaştırdığınız halüsünojik etkili düşünceleriniz onları uyuşturmuştur. Cezalar bu yıkımın cellatları haline gelmiştir. Bu yaptırımlarınızın getireceği ise, dönemlik zayıflıklardır. Bu damarın istediğiniz yerini bağlayın, kangren edin, içerisinde bulunduğu uzuvu, kesin atın o uzvu, fakat engeleyemezsiniz bu fikir şahlanışlarını.

Düşüncedeki tahakkümsüzlük, her zaman bir yerde kendini kalıplara sokmaya çalışan otoritenin, koltuğunu sarsmaya devam edecektir. Bedeni lime lime edilip, yakılıp, eritilse de bireyin özgürleşmesini fısıldayacaktır her daim. Süreç bu yüzden engellendiği kadarıyla daha da güçlenerek geri gelecektir. Her katliamı sonrasında gönderilmesi ile, insanın bünyesinde bıraktıklarıyla onu şüphelendirecektir.

Bu noktada konu ekseninde ki bireye düşen görev, bu şüphe argümanını iyi değerlendirip aydınlanmaktır. Çevresinin baskıcı, bağımlı, yasalara köleleşmiş halde yer alma, karanlıklardaki durgun olması yönündeki telkinlerine kulak asmaması gerekiyor. Bu zincirleme uyuşturma süreç silahlarını aştığında, ruhunu sanatla, bilgiyle, felsefeyle, sorgulamayla besleyecek ve başedemeyeceği hiç bir sorun kalmadığında. Otoritenin ne yapmak istediğini görecektir.

İste bu bize, onların neden korkulara sahip olduğunu gösterecektir...

Bu yüzden bu süreçte yapmamız gereken ise: Sorgulamak, düşünmek, tasarlamak, üretmek, tüketime karşıt muhaliflik sürecinde çok yönlü düşünme ile susmamalıyız!

Bitmedi.

Hiç yorum yok: