29 Haziran 2010 Salı

gölgeleri parçalamak...

...insan, kendisi dışında herkese borçlandırılmış bir metadır. 
her metanın birbirini satması ise kara ironidir.

neden bu kadar fazla çürümüşlüğü içeren bir toplumun, bireyleriyiz.

birbirimizi tüketmekten başka birşey yapamayan hayvanlar haline geldik. diğer hayvanlardan farkımız, düşünerek  hareket edebilmekken; bizler ilk düşüncemizde,  insanı nasıl sömüreceğimizi etkin kılmışız. garip bir tragedya hayat. baş piyonlarıda bizleriz. birbirimize maskelerimizin ardından hitap ediyoruz. kara mizah gibi bişey bu. sahteyiz. yapay tanrılarımız var. maskelerimizi onlar belirliyor yüzümüz için. işte salt bu yüzden özgürlüğü hayal ederek rüyamızda görebilecez. umutlarla, uğraşmadan, emek sarfetmeden gelemeyeceğini reddeden bizlere çok uzak özgürlük.

kuklalarız. 

not: özgürlük millileştirilip, piyangolaştırılarak satılacak bir meta değildir.

maskeleri kenara atarak, kendimiz olarak konuşamayacak kadar korkak kuklalarız. modernize edilmiş pinokyolarız. burunlarımız, birbirimizin kıçına girmeden rahatlamıyor. dedikodu toplumu haline evrilmişiz. başkalarının yaşamlarını merak eder halde hayattan haz alıyoruz. gepettolarımız bir değil birden fazla. biz değil, bizden başka herkes yaratıcımız. tıpkı:

toplum gibi. 
onun getirdiği kurallar gibi. 
sistemin yılmaz ön yargıları gibi. 
kabul ettiğimiz yaratılmış ve genelleştirilmiş yasalara taptığımız gibi. 

...herkes bizim gepettomuz.

kendimiz dışındaki herşey. kısacası gepettolarımız çok fazla.

hepsinin sentezi ise susmamız için ilahileştirilmiştir. ismine tanrı denilmiş yapay bir insani sistemdir. sadece eleştirememek için ilahileştirilmiş suniliktedir. eleştiri yapamazsın, çünkü günahkar kılınırsın. ironisi de yaratanın yani insanın ta kendisi olmasıdır. bu sistem insanın sistemidir. bizler ise bu sistemin değiştirilebilinen çarklarıyız. ortasında durup devamını sağlayacağımıza, onu bozabiliriz. bu sistem devam etmemeli ve tanrısallaştırılmamalıdır.  yıkım şart(!)

...ki zıttını düşünürsek, tanrı eğer bunu istiyorsa: o zaman tanrı bütün zamanların en büyük sadisti ve mazoşistidir kendisi. maskulen davranmaktadır. kötü(!)

kokuşma bu değilde nedir?

bilgiden uzak, yaşamdan kopuk, beyinlerimizden iplerle bağlı halde yaşayan formlara girmemiz, kokuşma değil de nedir.

korku kurtulamamayı getiriyor. korku bağımlılık yapıyor. bizler ise endişesiz bir halde zombiler gibi dolaşıyoruz. gelişmiyor, üretmiyoruz. geliştiğimizi sanıp, ismine modernize toplum diyoruz. modernize ettiğimiz ise sadece mekanik hayat. düşünceler, yaşamlar değil. sadece birilerinin ceplerini doldurmaya yarayan mekanik yaşam. onu modernize ediyoruz. bu yüzden ölüm hali mevcut hayatta. yaşamdaki bizlerde ise...

...şuursuzluk sınırsız halde. 

zZzZZzz...

klonel formların uyku halinde yaşaması, izlemesi deniliyor buna. uyandırmalı bu toplumu, acilen uyandırılmalıyız. yattığı yerden suratına tekme atarak uyandırılmalıyız ki; hem yere düşmesiyle, hem de suratına yediği tekmenin acısıyla uyanmalı. 

faşistlik değil bu.

bu onu irkiltmeli.sarsmalı. derin bir sarsıntı yaratmalı. kalktığında titremesi şiddete dönüşmeli. ilk oturduğu yerden tahribata başlamalı. içinden başlamalı. adrenalin beynini arındırmalı. tepsiye dönüştürülmüş beynini kırıştırmalı birazcık.

yaşam içine tırnaklarıyla değil, tüm bedeniyle dalmalı. kavga etmeli engelleyenlerle. onların yüzünü dağıtmalı. sonra yüzlerini ayna tutup, yarattıkları bireyi göstermeli onlara. evet hiyerarşinin en üst kademesinin kullandığı meta bu. insanları, insanlara çatıştırarak kendine bağımlı hale getirmek. dogmalarla sınıflandırmak. parçalamak, kanatmak, ayırmak. her bireyi, en ince noktasından ayrıştırmak: totolojik çıkarım burda bu değilde ne olmalı...

şiddet mi olmalı.

istek şiddet değil. amaç; şiddetinde onlara karşı bir balyoz gibi kullanıla bilineceğini, göstermektir. çünkü kimse şiddeti arzulamaz. ama süt liman bir hayat yok dünyada. birileri ceplerinin obezliği ile dünyayı sömürürken, sessiz kalmak acıdır. 

dünyanın tecavüzüne izleyici olmaktır bu...

birbirmizi kemirmek ise ruhlarımızı onlara pazarlamaktan başka bir şey değildir.

kırın bu gölgelenmiş kabuğu...
ışık zihninde...
özgürlük ise
sorguda
mevcut
yap ve
gör
..
.

Hiç yorum yok: