arasak bulamayız gölgemizi
hangi suya baksak namevcuduz.
(cahit sıtkı tarancı)
ölü duvarların gerisinde...
gündüz ve gece,
güneş ve ay,
özgür ve mahkum
diye ayrılmıştı
hayat.
kah gülerek,
kah ağlayarak,
bazen isyan ederek,
bazen kopuşlar ile...
soluksuz maratonlar
gelip gibi gidiyor
yaşam.
arıyoruz.
yolculukları bir türlü sonlamayan seyyahlar
gibiyiz hayatta.
damarlarımızı çalımlayan
jiletlerin ağzı kadar keskin hayat.
hayata olan bağımlılığımız kadar ince
bakışlar.
aynı tonda çalan,
iki farklı makama ait olan türkü
gibidir
insan ve hayat.
sev.
sevgimi yaşayabilmen için
ayaklarındaki iplerden kurtul,
sökül geçmişinden,
geleceğindeki cennetin hurisiz,
sadece ikimize ait olan kısmını düşün.
oyluklarımı dolduracak hayaline izin verde çırpınsın
yüreğimdeki senin cennettinde.
korkma ve gör.
secdenin alınyazısına değdirdiğin zihnin ile
düşün.
mutluluk ne.
düğüm düğümlendikçe
yüreklerimizde,
hurçın bir karadeniz gök'ü oluşur.
ve biz
biribimizden koparız
sevgilim.
tıpkı betimlemelerdeki
çiftler gibi.
arafın tepesindeki yasak elma.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder